Uzungöl - Trabzon

Uzungöl

Uzungöl, Şaşırtıcı güzellikte, bakir bir yerdi. On- onbeş yılda, paldır küldür, turistik bir merkeze dönüştü. Otuzdan fazla konaklama tesisi açıldı. Eskisini bilenler için itiraf etmesi zor, ama kabul etmek lazım ki, hiç de fena olmadı. 

Alt yapı iyi kötü düzene girdi. İsviçre’nin daha mütevazı dağ merkezleriyle boy ölçüşür bir belde ortaya çıktı. Daha çok muhafazakâr kesim rağbet ediyor. Atmosfer sakin, ölçülü. İçki yok. Pop müzik de yok. Hava yağmadığı zaman olağanüstü berrak.

Eski Uzungöl (Şerah) köyünde evlerin çoğu hala eski usul ahşap. Göl başında Süleymaniye’ye meydan okuyan bir cami yapıldı. Cami avlusunda takkeli dedeler oturup Rumca sohbet ediyorlar.

Daha yukarılarda nefis yayla köyleri var. Gölün sağından giden yol Soğanlı (Hopşera) yaylasına çıkıyor: neredeyse dikey bir yamaçta, tek örnek ahşap evlerden oluşan büyük bir yerleşim; sisli havada görünümü gerçek dışı. Gölün solundan çıkan yol alabildiğine baş döndürücü doğa içinden geçerek Demirkapı (Haldizen) yaylasına ulaşıyor. Sonra irili ufaklı moren gölleri arasından 3000 küsur metreye kadar tırmanıyor. Tepede Doğu Anadolu’nun sekiz- on sıra dağı, birdenbire, ayaklarınızın altında.

Demirkapı’dan Ballı (Anzer) tarafına geçen iki ayrı yol var. Biri Arpaözü yaylasından, diğeri dağı aştıktan sonra ilk sol sapaktan. Galiba Anadolu’da gördüğümüz en ürpertici yerler buralar. Uzungöl’den Demirkapı zirvesi net 36 km. oradan Anzer’e geçerken o kadar sık yolumuzu kaybettik ki ölçüm yapamadık. Herhalde 20 km gibi. Beş- on kilometrede bir yayla evine rastlıyorsunuz. Çay çorba içmeden yola devam etmek sözkonusu bile değil. 



 Etiketler: Trabzon, Uzungöl, Şerah, Soğanlı, Hopşera, yayla köyleri, Demirkapı, Haldizen, Ballı  Anzer, Arpaözü yaylası,